Tüketici piyasalarında MySpace ve Facebook gibi araçlarla göz kamaştırıcı şekilde büyüyen sosyal ağ oluşturma kavramı, günümüzde sosyal ağ oluşumu ile ilgili yeni fikirler ve modellerle, kurumlar tarafından da değerlendiriliyor. İşte “Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ” oluşumu (Enterprise Social Networking) tam bu noktada devreye giriyor.
Ne var ki “Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağı”, iş konularında pek de doğru bir isim değil. Zira bu kavram, çalışanların daha az iş yapıp iş saatlerinin daha büyük bir kısmını sosyalleşmeye ayırmaları, dolayısıyla da kişisel verimliliklerinin düşmesi şeklinde anlaşılıyor.
Gerçekte ise durum bunun tam tersi. Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağı, personelin daha verimli etkileşimde bulunması, yararlanılmayı bekleyen organizasyon kaynaklarının belirlenmesi ve işletme hedeflerine ulaşmak için işbirliği ve katılımın sağlanması için gereken araçları sağlıyor. Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağının “sosyal” çağrışımının dayanağı, insanların insanlarla iletişim kurmalarını konu edinmesi.
Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ insanların şirket departmanları veya ülkeler yerine yine insanlarla konuştukları insan-merkezli bir kurumsal kültür için merkezi bir sorumluluk üstleniyor. Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağı kullanan çalışanlar “hiyerarşik” boyutta düşünmek yerine, “topluluk” boyutunda düşünmeye başlıyor. Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ, büyük ve karmaşık yapıya sahip işletmelerin verimliliklerini artırmalarına, yeni fikirleri desteklemelerine ve personel memnuniyetini ve kalıcılığını yükseltmelerine yardımcı olan bir işbirliği, katılım ve açıklık kültürüne destek veriyor.
Yakın tarihli bir AIIM (http://www.aiim.org) çalışması, Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ uygulamasını benimseyen kurumların kilit hedeflerinin:
- İşbirliği ve katılımı artırmak,
- “Bildiklerimiz” konusunda bilinç kazandırmak,
- Çabukluğu/yanıt verme becerisini artırmak,
- İletişimi hızlandırmak,
- Yenilikleri ve pazara sürüm süresini daha iyi hale getirmek,
- BT maliyetlerini azaltmak,
- Ve insanların sağladığı aracılık hizmetlerine ivme kazandırmak olduğunu gözler önüne serdi.
Söz konusu rapor, ayrıca Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağlarının çok yaygın olarak ve özel uygulamaya yönelik şekilde benimsendiğini de gösteriyor.
Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağları, bugüne kadar Yazılım Hizmeti tedarikçilerinin verdikleri makul fiyatlar ve Açık Kaynak olanakları sayesinde tekrarlanan ve organik bir bazda satın alındığı için, stratejik bir yaklaşım gerekli görülmüyordu. Bu yüzden bu olanağı kurumsal çapta kullandıklarını bildiren işletmelerin oranı sadece %5’tir. Ancak günümüzde Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ da artık genel stratejinin bir parçası olarak algılanıyor ve araştırmaya katılanların üçte biri, hedefi olan bir Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ stratejisi oluşturmuş durumda.
Kuruluşların, rekabet güçlerinde fark yaratan bir unsur olarak öğrenim ve bilgilerini daha yüksek seviyelere taşımak için bir Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağ stratejilerine ihtiyaçları var. Liderliğini korumak ya da liderliğe oynamak isteyen kuruluşlar, bu yeni paylaşım, işbirliği, öğrenme, katılım ve yenilik yaratma kültürünü kucaklamak zorunda.
Bununla birlikte, Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağlarının asıl etkisi, “geniş kapsamlı uzmanlık”la kullanılmasından geçiyor; zira, işletmeler iş ortaklarını ve müşterilerini de bu ortama dahil edebilmek için bu tip sistemlerini “güvenlik duvarının dışına” taşıyor. Bu bağlamda, tüketicilere yönelik sosyal ağ oluşturma araçlarının çalışma ortamlarında da yayılması için Kurumsal Sosyal Paylaşım Ağlarının benimsenmesi yönünde hem yukarıdan-aşağıya stratejik etmenler, hem de aşağıdan-yukarı bir heves var.
Devam edecek…
Comments are closed.