Merhaba. Bu konudaki ikinci makalemizde, ilk önce klasik bir eğitim planlama-yürütme projesi için bir takım ölçme-değerlendirme yollarını sizlerle paylaşmıştık.
Şimdiyse bir e-öğrenme projesi için bunu nasıl yapabilirsiniz, bunun yollarını anlatmak istiyoruz.
Bersin Beş Adım Yaklaşımı
Uyarı: Bersin Beş Adım Yaklaşımı için kullanmanız gereken verileri, ancak bir Öğrenme Yönetim Sistemi (Learning Management System- kısaca LMS) yardımıyla edinebilirsiniz.
Düzey 1: Kayıtlar – Zorunlu bir eğitim olsun ya da olmasın, kayıtları takip altında tutmak ilk ve en kolay yapılması gereken şeydir. Kaç kişinin sunduğunuz-atadığınız eğitimlere baktığını ve veya aldığını bilmek zorundasınız. Kayıtlar zamanla gözlenmelidir; böylelikle çalışanların yeni konuları ne denli hızlı öğrendiklerine, hangi eğitimlere ilginin az olduğuna, içeride bir tutundurma (çalışana projeyi sevdirme çalışması) sürecinden sonra hangi başlıkların öne çıktığına dair net bir resim geliştirebilirsiniz.
Bu eğer seçmeli bir dersse özellikle önem taşır; çünkü şayet kayıtlar sabit bir ivmeyle artmıyorsa, insanlar belki de bu bununla ilgilenmiyor ya da hiç haberleri olmamış olabilirler; bu da düzeltilmesi gereken bir pazarlama sorunudur
Örnek: 1 Ocak günü bir eğitimi kullanıcılara açtınız. Kullanıcı sayınız 500. Diyelim ki 2 hafta sonra, 15 Ocak’ta kullanıcıların yüzde kaçı eğitime girmiş, eğitim tamamlama yüzdeleri ne kadar, ortalama eğitimde kalış süreleri nedir gibi sayıları edinmeniz gerekir. Ve bunları düzenli olarak, zamana yayılı şekilde raporlayabilmelisiniz.
Grafik 1: (Lütfen grafiğin büyük halini görmek için üzerine tıklayın) Kullanıcı ilgisi düşükse ya kullanıcılar eğitimden haberdar değil (ki çoğu zaman böyledir), ya da eğitim çok ilgi çekici değildir. Birinci durum için iyi bir tutundurma çalışması yapmanız gerekir. İkincisi içinse ya eğitimi ya da içerik sağlayıcınızı değiştirin.
Düzey 2: Aktivite – Diyelim ki tüm çalışanlar-kullanıcılar eğitime kayıt oldu; peki eğitimdeki ilerlemeler ne durumda?
Tüm kullanıcı aktivitelerini takip etmek, materyali ne denli hızlı öğrendikleri hakkında size ipuçları verecektir.
Eğer eğitimin belirli bir yerinde takılıyorlarsa, ya size şikayetle geri dönerler, ya da eğitimin ilgi yerde eğitim tamamlama yüzdeleri sabit kalmaya başlar. Sistem size bunu gösterecektir. Elbette tüm eğitimin tamamlanma süresi (ilerlemenin alacağı süre), eğitimin uzunluğuna da bağlıdır. Her durumda, bu düzey eğitim tasarımının ve içeriğinin performansını değerlendirmek için çok uygun bir yerdir.
Örnek: Şubat’ın ilk haftasında bir eğitime başlayan yeni bir grubunuz var. Şubat sonunda grubun eğitimde ne kadar ilerlediğine (tamamlama yüzdesi) bakın. Eğitim açık kaldığı sürece doğal bir aktivite düzeyi oluşacaktır. Yüksek düzeyde bir katılımla yapılan başlangıcın ardından, zamanla keskin bir düşüş, veya eğitimin tamamlanmama oranının sürenin sonuna doğru yükselmesi gözlendiğinde, içerikte bir problem olduğunu anlayabilirsiniz.
Çok mu zor, çok mu sıkıcı, çok mu yavan, çok mu alakasız gibi soruları kullanıp içeriği gözden geçirmelisiniz.
İster zorunlu ister seçimli eğitimler olsun, kişinin kendi kendine bilgisayar, akıllı telefon ve tabletler üzerinden aldığı eğitimler için teşvik edici bir mekanizmaya ihtiyaç vardır. Bu öz motivasyonu yüksek bireylerde belki çok ihtiyaç duyulmayabilir, ancak genelde bu tip “teşvik” mekanizmalarını da düşünerek planlama yapmak, e-öğrenme projenizin daha başarılı geçmesinin-yürütülmesinin önünü açacaktır.
“Peki bir eğitimin ne kadar sürede tamamlanması gerekir? Haftalık ortalama aktivite oranları ne olmalıdır?” diye soracak olursanız bu da eğitimin içerik zenginliğine, uzunluğuna, içindeki etkileşimli ekranların adedine göre değişir.
Grafik 2: (Lütfen grafiğin büyük halini görmek için üzerine tıklayın) Kullanıcıların gösterdiği genel eğilim, eğitime hızlıca başlamak, epey bir bölümü merakla almak, sonra durmak, ve yavaş yavaş devam etmek yönündedir. Bu da genellikle 2-3 saatlik eğitimlerin ilk bir iki erişimde %50’sinin tamamlanması, sonrasında her hafta bir saatinin tamamlanması anlamına gelir. Genelde eğitim atamalarının bitiş tarihine yakın, aktivitelerde bir yığılma olur. Eğer ilgili bölüm eğitimini-içeriğini iyi pazarladıysa bu yığılma tüm süreye yayılır.
Düzey 3: Tamamlama – Aslında bir aktivite tipi olan “tamamlama” raporları, size kaç kişinin eğitimi tamamladığını, ne zaman ve ne kadar sürede, kaç kere ilgili içeriği ziyaret ederek tamamladığını öğrenmenizi sağlayacak verileri sunar.
Kimin eğitimi tamamladığını bilmek değerlidir; çünkü eğitimi tamamlayanlar, içeriğin kalitesi ve iş hedeflerinizi karşılamaktaki etkinliği hakkında size daha gerçekçi bir geri bildirim verebilecektir.
Elbette, en baştan doğru hedef kitleyi seçerek, onları doğru eğitimlerle buluşturmaya dikkat edilmelidir. Doğru hedef kitleye ulaşmamış bir eğitimin, doğru hedef kitleye ulaşan bir eğitime kıyasla daha düşük tamamlanma oranları oluşacaktır. Dolayısıyla düşük tamamlama oranı mutlaka eğitimin etkin olmadığı anlamına gelmez. Bu yüzden hedeflemenin doğru olduğundan emin olmak için bu vakalar üzerinde bir analiz gerçekleştirilmelidir.
Bu noktada ilginç bir çıkarıma da yer vermekte fayda var: Tamamlanma oranlarının ortalaması olmaz.
Bu ne demektir? Bir grupta 100 kişinin tamamlama yüzdesi %50 olsun. Başka bir grubun da %50’sinin tamamlama yüzdesi %100 olsun. Bunlar asla aynı anlama gelmezler. İlki eğitim içeriğinin zayıf veya iyi performans göstermediğine, ikincisi süper bir içeriğe sahip olduğunuza ama grubun bir kısmıyla alakasız olduğuna işarettir.
Grafik 3: (Lütfen grafiğin büyük halini görmek için üzerine tıklayın) Doğru hedef kitlesi-doğru eğitim içeriği seçimi ilk ve en önemli başarı faktörüdür. Bunun üzerine ne kadar kafa yorup, iyi planlarsanız e-öğrenme projeleriniz o kadar başarılı olacaktır.
Düzey 4: Puanlar – Değerlendirme testlerinde alınan puanlar aslında, kişinin eğitimdeki performansını değerlendirmenin en etkin yolu değildir. Ama size yine de bir baz sunabilir. Çünkü mevcut ölçme-değerlendirme yöntemleri, “kişinin aldığı puanı niye aldığını” ölçemez-bilemez.
Örnek vermek gerekirse, bir kişi eğitim değerlendirme aktivitesinden çok yüksek bir puan aldı diyelim. Bu, kişinin eğitim içeriğini gerçekten çok iyi öğrendiğinin göstergesi midir? Acaba kişi başka birinden kopya mı çekmiştir? Yoksa teste 5 kere girip sonunda en yüksek puanı mı tuttur muştur?
Bu gibi çekincelerden dolayı ölçme sisteminde bazı iyileştirmeler yapılması gerekir, ki kişinin aldığı puanları niye ve nasıl aldığı da analiz edilip daha net sonuçlara ulaşılabilsin.
Bilgi Kurdu’nun tasarladığı AdvanTEST bu tip analizleri yapabileceğiniz bir araçtır. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Çevrimiçi (online) testlerde, kişinin teste erişim limiti, her bir soruyu yanıtlama limiti, soruları karıştırma, soru şıklarını karıştırma, her kişiye aynı soru bankasından rasgele sorular getirme gibi işlevleri olan sistemlerden daha iyi sonuçlar alabilir, analizler yapabilirsiniz.
Örnek: Diyelim ki tasarladığınız testlerde verilen cevap sayısının kaydı tutulmuyorsa, alınan yüksek bir not yanıltıcı olabilir. Çünkü bazı insanlar, eğitim notlarına geri dönüp onu gerçekten öğrenmektense, doğru cevap verene kadar sadece tahmin yürütmeye devam ederler. Eğer tüm bu cevap sayıları kayıt altında tutulmazsa, kişi yanıltıcı şekilde yüksek bir not almış olur; bu da yapmaya çalıştığınız objektif değerlendirmelerin boşa gitmesine sebep olur; en kötüsü de bunun farkına bile varmamanızdır.
Bunun yanında olaya sadece teknolojik olarak bakmamakta da fayda var. Bu tip ölçme-değerlendirme aktivitelerini eğitim öncesi, sırası ve sonrasında devam eden bir süreçte tekrarlamak sizi daha net sonuçlara ulaştırabilir. Bir eğitimdeki bilgi düzeyini ölçerken, katılımcı içerikte ilerledikçe daha sık şekilde küçük ve kısa sınavlar yapmanın daha iyi sonuçlar vereceğine inanıyorum. Bu katılımcının bir zaman diliminde küçük bilgi parçacıklarını sindirmesine olanak tanır. Böylece kişinin gelişimini de yakın gözlem altına almış olursunuz.
Online değerlendirme testlerinde hangi soruların zorlukla cevaplandığı, hangilerinde herkesin doğru bildiği gibi verilere de erişim hazırladığınız testlerdeki zorlukları, hataları yakalamanızı sağlar.
Grafik 4: (Lütfen grafiğin büyük halini görmek için üzerine tıklayın) Hem eğitim tamamlama, hem de test puanları birlikte size kişinin e-öğrenme platformundaki performansıyla ilgili çok güzel ipuçları verecektir.
Düzey 5: Geri bildirim – Geri bildirim, klasik sınıf için eğitimin aksine kullanıcıyla çok az ya da hiç yüz yüze gelmeyen bir sistem için çok kritik öneme sahiptir.
Katılımcıların neyi beğenip, neden hoşlanmadıkları, eğitim tasarımından tutun da, içeriği seslendiren kişinin ses tonuna varana dek, pek çok farklı parametreyle ilgili geri bildirim çok değerlidir. Bunların hem numerik olması, yani bir skala üzerinden değerlendirilmesi, hem de yazılı olarak yorum alınması en iyi yöntemdir.
Alacağınız geri bildirimlerden edinilecek veriler size içeriğin akışı, kullanılan medya kalitesi (ses-resim-video), tasarlanan animasyonların içeriğe uygunluğu, içeriğin eğlence unsurlarının çekiciliği, kişiyi meraklandırmasıyla ilgili çok güzel fikirler verecektir.
Bilgi Kurdu’nun geri bildirimli ölçümleme yapabilen eğitsel simülasyon programı SimTEST ile, kişilerin belli bir görevi icra ederken ortaya koydukları bilişsel performanslarını çok kısa bir sürede değerlendirebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Bu tip geri bildirim anketlerini online eğitimlerin son ekranlarına yerleştirmek, geri bildirimleri kişi tamamladığı anda ilgili içerik-eğitim uzmanları ve tasarımcılara göndermek ve bunun bilgisini de kişiye vermek, eğitim tamamlama oranlarınızı arttıracaktır.
İşte e-öğrenme projelerinde de KirkPatrick modeline paralel bir değerlendirmenin nasıl yapılabileceğini de görmüş olduk.
Öğrenerek, keyifli günler geçirmeniz dileğiyle…
Online ölçme değerlendirme hizmetlerimizle ilgili bilgi almak için tıklayın
Eğitsel simülasyon geliştirme hizmetlerimizle ilgili bilgi almak için tıklayın
Kaynaklar: http://www.commlabaustralia.com, http://www.kirkpatrickpartners.com/, Gazi Üniversitesi Mutlu Tahsin Üstündağ’ın araştırmaları, http://www.acikarsiv.gazi.edu.tr
Comments are closed.